2022’de inşaat sektörünün izleyeceği 7 karbonsuzlaşma stratejisi

Küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamak için inşaat sektörü çalışma yöntemlerini gözden geçirmek zorunda olan sektörlerden biri. Ve buna geç de olsa 2022’de başlanması gerekiyor. Bu doğrultuda yapılardaki enerji verimliliği arttırmak, karbon salımını azaltmak, yapıları geri dönüştürmek, iklime duyarlı tasarım stratejileri benimsemek ve topluluklar oluşturarak daha kolektif eylemlerde bulunmak gibi hedefler, artık inşaat sektöründen beklenen ve dünya üzerindeki baskıyı azaltacak stratejilerden yalnızca birkaçını oluşturuyor.

2022’de inşaat sektörünün karbonsuzlaşmasına yardım edecek 7 strateji şu şekilde sıralanıyor:

Aktivizm

Mimarların, mühendislerin ve şehir plancıların kısacası inşaat sektöründe aktif çalışan her bireyin iklim değişikliğiyle mücadelede öncü olması gerekiyor. Tatmin etmeyen önlemler karşısında sektörün atmosferinin değiştirilmesi, eğitim hayatından itibaren kolektif sahiplenme duygusunun geliştirilmesi ve her seferinde bunların yeniden vurgulanması bekleniyor. Sanatçı ve tasarımcı Es Devlin, Pakistanlı Mimar Yasmeen Lari, Mimar Winy Maas gibi birçok tasarımcı bu konuda aktivizm düşüncesini destekliyor.

‘Müşteri istemiyor’ demek, sürdürülemez binalar tasarlamak için bir bahane değil.

MİMAR WİNY MAAS

Yeni karbonsuz yapılar

Gelecekte yapı yoğunluğu bugün olanın iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bu durumda her yeni yapının karbon salımını önleyebilecek şekilde tasarlamak çok önemli bir konu haline geliyor. Dünyanın farklı bölgelerinde karbon negatif gökdelenlerden, 3D yazıcıyla inşa edilen evlere kadar iklim krizi ile mücadele eden ilham verici çok sayıda sürdürülebilir yapı örnekleri görmek mümkün.

Mevcut yapıların karbonsuzlaştırılması

Bugün var olan küresel inşaat alanının yaklaşık üçte ikisi 2040 yılında hala var olacağı düşünülüyor. Bu mevcut yapılarda iyileştirmeler yapılmazsa bunlar 2040’ta bile karbon salmaya devam edecek ve bu ‘net sıfır’ taahhüdü veren birçok ülke için kabul edilmesi imkansız bir durum olacak.

Mevcut yapılardaki iyileştirmelerde enerji yükseltmeleri en önemli rolü üstleniyor. Mevcut her yapının enerji verimliliğinin arttırılması, iç-dış sıcaklık dengesinin sağlanması, fosil yakıtlar yerine yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılması ve / veya enerji üretilmesi alınacak önlemlerde üst sıralara yükseliyor.

Malzeme

Tasarım sürecinde ne kadar dikkat edilse de yapılarda malzemeye bağlı karbon açığa çıkabiliyor. Yapılarda gözlemlenen bu gömülü karbon oranı, ham madde çıkarmadan üretime, nakliyeye ve kullanım ömrü sonuna kadar bütün yapı ürünleri ve yapım süreciyle ilişkili olarak değişebiliyor. Bu doğrultuda malzeme seçimi ve inşaat operasyonlarındaki iyileştirmeler, somut karbon salımını azaltmada inanılmaz bir fırsat sunuyor.

Ayrıca ahşap kullanımı, karbon salımlarını azaltmak için en çok tercih edilen malzemelerden biri olarak gösteriliyor. Ahşabın büyük miktarda karbon tutma özelliği sayesinde, hem malzemeye hem de inşa operasyonlarına yönelik yenilikçi yaklaşım ve yöntemlerin gerçekleştirilmesinde fayda sağlıyor.

Geri Dönüşüm

Mimarlıkta geri dönüşüm kavramı genellikle yapının işlevinin değiştirilerek başka bir işlev kazandırılması olarak algılanıyor. Ancak bu başlıkta ele aldığımız konu, pet şişelerin dönüşüm süreci gibi yapıların bir moloz olmadan her parçanın mimarlığa yeniden geri kazandırılma süreci. Yüzyıllar boyunca mimarlar her yapı bileşenini bir araya nasıl getireceğini tasarlıyor, artık buna ek olarak mimarlardan yapının nasıl söküleceğine dair tersine çevrilebilir bir yapı uygulamasının da tasarlanması bekleniyor.

Artık bir binanın nasıl parçalandığını gösteren bir dizi çizime de ihtiyacımız var.

ADAM STRUDWİCK

Doğaya Dönüş

Covid-19 ile birlikte doğayla iç içe bir yaşamı teşvik eden ‘mini ev’ konseptine aşırı ilgi gösteriliyor. Doğanın minimum müdahaleye uğradığı bölgelerde kalmayı tercih eden bireylerin paylaşımları, ekosistemlerin yok olduğunun fark edilmesini sağlıyor. Bu doğayla temas eden bir yaşama karşı gösterilen ilgi, ekosistemleri yıkarak oluşturan şehirlerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gündeme getiriyor. Gelecekteki şehirlerden ekosistemleri restore etmeye yönelik yaklaşımların sergilenmesi bekleniyor.

Biyomimikri

Doğaya dönüşü kabul eden ve halihazırda yaşamın kurtuluşunun doğada olduğunu gözlemleyen kişilerin deneyimlerini teknolojiyle buluşturdukları bir alan biyomimikri. Sürdürülebilir bir dünya için biyomimikri, iklimle mücadelede yeni yaşam biçimlerini yaratmayı vaat eden önemli tasarım stratejilerinden biri. Deniz kestanelerinden böcek kanatlarına kadar çeşitli konularda doğadan ilham alan biyomimikri alanının, robotik inşaat ile daha yoğun işbirlikleri gerçekleştirmesi bekleniyor.

Her türlü bina türünü yeniden düşünmek ve kaynakları çok daha verimli kullanan çözümler geliştirmek için biyomimikriyi kullanıyoruz.

EXPLORATİON ARCHİTECTURE FOUNDER MİCHAEL PAWLYN 

kaynak: iklimgazetesi